İnfaz, yerine getirilmesi gereken işleri harekete geçirmek adına kullanılan bir tabirdir.
Amacı, sonucu kesinleşmiş olan olayların cezalarını gerçekleştirmektir. İnfaz hukuku, kesinleşmiş cezanın yerine getirilmesi adına esasları ve usulleri barındıran hukuk dalıdır. Ceza hukuku gelişimini gösterirken infaz hukuku da onunla birlikte ilerleme göstermiştir.
İlk çağlarda ceza ve infaz kurumları aynı organ üzerinde toplanmışlardı. Cezayı veren kişi, infazı da kendi iradesiyle kesiyordu. Hükümdarlar bunların en iyi örneklerindendirler. Fiziksel ve ruhsal olmak üzere pek çok farklı infaz türü mevcuttur.
Ancak son yıllarda da görüldüğü üzere ruhsal infazlar, devletlerin de tercih ettiği infaz çeşidi olarak yerini almıştır. Cezaevleri gibi kurumların artması da bunun göstergelerinden bir tanesidir.
İnfaz Çeşitleri Nelerdir?
İnfaz çeşitleri, suçun ağırlığına göre farklılaşmaktadır. İnfazın gerçekleşeceği kurumlar, bu suçların seviyesine göre kendi içerisinde sıralanmaktadırlar. Ceza infaz kurumları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkında Kanunda altı farklı şekilde açıklanmıştır. Bunlardan ilki;
- Kapalı: İç ve dış olmak üzere her bölümünde güvenlik görevlisi bulunan herhangi bir firar durumuna karşı fiziki, mekanik ve elektronik engelleri olan ve güvenlik düzeyi seviyesinden seviyesine farklılık gösteren cezaevleridirler. Güvenlik düzeyi, cezaevinin seviyesine göre yeterli düzeydedir. Mahkûmun ihtiyacı olması halinde gruplaşma yapılarak ya da bireysel şekilde ruhsal iyileştirme çalışmaları yapılabilir.
- Açık: Açık cezaevlerinde temel amaç mahkûmu iyileştirmek, çalıştırmak ve dilerse bir meslek sahibi olmasını sağlamaktır. Olası firar durumları için dış güvenlik görevlileri bulunmaz. Kurumdaki görevliler gözetim ve iyileştirme için çalışırlar. Doğrudan açık ceza infaz kurumlarına giden mahkumlar şu şekilde sıralanabilirler;
- Terör, örgüt kurma ve yürütme kapsamında mükerrir olanlar haricinde cezaları üç yıl ve daha az olan mahkumlar
- İhmalkarlık sebebiyle toplamda beş yıl veyahut daha az süreye hapis cezasına mahkûm olanlar
- Adli para cezası, hapis cezasına çevrilen mahkumlar
- 2004 İcra ve İflas kanunu gereğince tazyik hapsiyle hüküm yiyen mahkumlar
Kapalı ve açık cezaevleri kendi içlerinde farklı kategorilere ayrılırlar. Bunlar;
- Kapalı
- Yüksek Güvenlikli Kapalı
- Çocuk Kapalı
- Kadın Kapalı
- Gençlik Kapalı
- Gözlem ve Açık Ceza İnfaz Kurumları
- Islah Evleri
Olarak yedi kategoride sıralanabilirler. Bu cezaevlerinden ve özelliklerinden kısaca bahsedelim.
- Yüksek Güvenlikli Kapalı: Temelde beş suçtan ötürü yargılananlar bu cezaevinde tutulurlar. Bunlar; kasten öldürme, insan haklarına karşı işlenen suçlar, uyarıcı veya uyuşturucu madde imal ve ticareti, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, anayasal düzene ve işleyişine karşı gelinen suçlar olarak sıralanırlar.
- Kadın Kapalı: Kadın mahkumların hapis cezalarını çektikleri yerlerdir. Kapalı Kadın cezaevlerinin yetersizliği durumlarda kadın mahkumlar, diğer infaz kurumlarında erkek mahkumlarla bağlantısı olmayan bölümlerde infazlarına devam ederler.
- Çocuk Kapalı Cezaevi: On iki ila on sekiz yaş arasında olan çocuk mahkumların ya da çocuk eğitim evlerinden disiplin suçuyla sevk edilen çocukların bulunduğu kurumlardırlar. Çocukların cinsiyetleri, fiziki gelişimleri ve yaşları feyz alınarak farklı bölümlerde tutulurlar. Bu infazı gerçekleştirmek için yeterli kurum bulunmadığında yetişkin cezaevlerinin çocuklar için ayrılmış olan bölümlerine sevk edilirler.
- Gençlik Kapalı Cezaevi: Yasaya göre on sekiz yaşını bitirmiş ama yirmi yaşını doldurmamış hükümlülerin kaldığı cezaevleridir. Burada eğitim görürler ve kaçmalarına karşın güvenlik sağlanır. İç ve dış güvenlik yüksek düzeyde sağlanmıştır.
Egra Hukuk olarak infaz çeşitleri ve yerleştirme ile ilgili olarak ayrıntılı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.
İnfaz Hukukunun Kapsamı Nelerdir?
İnfaz hukuku, yerine getirilmesi gereken hükümler ile ilgilenir. Yürütme çalışmaları, bu dalın kapsamında yer alır. Sonucu kesinleşmiş hükümler, infaz hükümleridir. Zaten mahkûmiyet hükümleri gerçekleşmedikçe infaz söz konusu olamaz.
İnfazda temel ilke 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.2’de “Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefî inanç, millî veya sosyal köken ve siyasî veya diğer fikir yahut düşünceleri ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayırım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır.
Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz.” Olarak açıklanmıştır.
Ceza Hukuku ve Kamu Hukuku’nun ana dalı olarak sayılan İnfaz Hukuku, insan davranışını yakından inceleyerek yapılan suçun gereğince verilmesi gereken infazı kapsar.
İnsanın gerçekleştirdiği suçu ve bu suç sonucunda uygulanacak yaptırım feyz alınır. İnfaz Hukukunun dört temel ilkesi bulunmaktadır. Bunlar;
- Hukuk Devleti İlkesi
- İnsan Onurunun Dokunulmazlığı İlkesi
- Sosyal Devlet İlkesi
- Eşitlik İlkesi
Bu ilkeler üzerinden infaz sonuca bağlanır ve gerçekleştirilir. Verilen ceza, cezanın amacından sapmamalı ve farklı amaçlar taşımadan infaz odaklı olmalıdırlar.
İnsan dışı yaptırımlar kesinlikle yasaktır. Din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, renk, felsefi görüş, mezhep ve benzeri unsurlar göz önünde bulundurulmadan tamamen işlenen suçun cezası, suça uygun olarak uygulanmalıdır.
Hükümlüye insan olduğu göz ardı edilmeden, uygun koşullarda ceza verilmeli ve devletin bir sosyal devlet olduğu ilkesi de unutulmamalıdır.
İnfaz Hukukunun Unsurları Nelerdir?
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.3’te “Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmak istenilen temel amaç, öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün; yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmaktır.” Olarak açıklanmıştır.
Yani buradan da anlıyoruz ki İnfaz Hukukunun temel iki unsuru bulunmaktadır. Bunlar; cezayı ödetme ve tekrarlanmasını önleme şeklindedirler. İnfaz Hukuku bu iki unsur üzerinde kurulmuştur. İnfaz Hukukunun unsurları beş temel ilkeden esas alınarak yapılmıştır. Bu beş temel ilke şu şekilde sıralanır;
- İnfazın Kanuniliği İlkesi: Hüküm kesinleşmediği müddetçe herhangi bir yaptırım uygulanamaz. Ayrıca verilen cezanın dışına çıkılamaz ve ne uygun görüldüyse o infaz edilir.
- İnfazın Bireyselleştirme İlkesi: Hükümlü adına gerçekleşecek olan infazda iyileştirmeye yönelik planlar hazırlanmalı ve uygulamaya geçilmelidir.
- Gizlilikten Kaçınma İlkesi: İnfaz karar verilen yerde karar verildiği şekilde gerçekleşir. Bilinmeyen bir mekânda, bilinmeyen bir infaz uygulanamaz. İnfaz, alenen gerçekleşmelidir.
- İnfazın Kesintisizliği İlkesi: İnfaz uygulanmaya başladığı andan itibaren herhangi bir mazeretle bile olsa infaz kesintiye uygulanamaz. İnfaz tamamlanana kadar devam eder.
- İnsanca İnfaz İlkesi: Bireye verilen ceza, kararlaştırılmış cezadan fazlası olmamalıdır. Ayrıca verilen ceza işlenilen suç ile doğru orantıda olmalıdır. Verilen infaz insan haklarını ihlal etmemelidir.
Yukarıda belirtilen bu infaz ilkeleri, İnfaz Hukuku’nun unsurlarını oluştururlar. Egra Hukuk olarak infaz çeşitleri, unsurları ve ilkeleri ile ilgili almak istediğiniz bilgilerde sizlere yardımcı olur ve doğru bilgiye ulaşmanızı sağlarız.
Olası mahkûmiyet durumlarında işlenen suçun cezası nasıl olur ve infazı nasıl gerçekleşir, bu infazı iyileştirmek için neler yapılabilir gibi onlarca sorunun cevabı için bizlerle iletişime geçebilirsiniz. Sizlere en doğru şekilde yardımcı olmak için çalışıyoruz.